SUSUZ TARM
Yasin Kolasin
Su problemi gerçekten de ilerisi için önemli bir sorun olacak. Yıllık 600mm ortalamasındaki yağışlar yeraltı sularını çok az besleyebiliyor. Peki, sadece yağmur suyuyla tarım yapabilmek mümkün mü? Evet mümkün. Kışlık sebze ve tahılların dışında, yazlık sebze ve meyveler için de sadece yağmur suyunu kullanarak tarım yapılabilir, yapılıyor da.
Dry-farming, kuru ziraat veya susuz tarım olarak adlandırılan bir dizi ziraat tekniği ile kışın yağan yağmurun toprak tarafından maksimum şekilde alınarak derinlere kadar emilmesini sağlayıp, yazın da bu suyun buharlaşmasını engelleyecek ve yavaşlatacak bir dizi uygulamayla susuz ürün yetiştirmek mümkün. Tabi bu sadece ilkbahar da ekilip yaz başı ve ortasında alınacak ilk mahsüller için. Yaz başında dikilen, ikinci mahsül için susuz tarım mümkün değil.
Çok detaya inmeden susuz tarımı özetlersek:
Sonbaharda ilk yağmurlardan hemen sonra toprak derince (20-25cm) sürülüp, kış boyunca yağacak yağmurun toprak tarafından iyice derinlere nüfuz edecek şekilde alması sağlanır. Toprağın suyu emme kapasitesi, (Datça’daki toprak yapısında) 3 metre derinliğe kadar 600mm civarında olduğundan,daha derinlere nemin inmesinin sağlanması açısından bu sürüm çok önemli. Aksi takdirde toprak suyu kusar ve akıp gitmesine veya hızla buharlaşmasına sebep olur. Yapılan çeşitli denemelerde ispatlandığı üzere, sonbahar sürümü toprağa fazladan 200 mm civarında su kazandırabiliyor.
Daha sonra ürünler tarlaya dikilip, köklenmesi beklenir. Bu işlem Mart-Nisan aylarında toprak ısısı filizlenme için ideal düzeye geldiğinde yapılmalı. Bazı bitkiler direk tohumdan olabileceği gibi, kimisi erkenden korunaklı sera-ocaklarda önce fide yapılıp sonra dikilir.
Mart-Nisan-Mayıs aylarında yağışlar azalarak devam etse de, hava ısısı artacağından topraktaki suyun buharlaşması da başlar, buna bitkilerin topraktan almaya başladığı suyu da eklersek, ciddi bir su eksilmesi başlar.
Mart-Nisan-Mayıs aylarında yağışlar azalarak devam etse de, hava ısısı artacağından topraktaki suyun buharlaşması da başlar, buna bitkilerin topraktan almaya başladığı suyu da eklersek, ciddi bir su eksilmesi başlar.
Bu noktada topraktaki kıştan depolanan suyun buharlaşmasını engellememiz gerekir. Buharlaşma havaların ısınması ve toprak yüzeyinin kurumasıyla kapiler kanalların açılması, yani kılcal çatlakların oluşması, şeklinde gerçekleşir. Bunu engellemenin iki yolu var, ya toprağa kalınca bir malçlama yapılacak ya da toprak çok hafif şekilde yüzeysel olarak sürülecek veya çapalanacak. Yapılan çapalama toprağı ufalayacağından kapiler kanalları tıkar ve suyun buharlaşmasını engeller. Ayrıca toprağın yüzeyinin kurumasını hızlandırarak, toprağın kendi kendini malçlamasını sağlar. Bu işlem her ciddi yağmurdan sonra tekrarlanırsa, buharlaşma minimuma iner. Hatta yaza girildiğinde, ısının iyice arttığı dönemde, yine çapalama yapılarak bu sefer yeraltındaki suyun yukarı çıkmasını sağlamak için toprak üzeri karıştırılır ve böylece aşağıdan yukarı suyun harektelenmesi sağlanır, hemen ardından silindir benzeri bir uygulamayla toprak sıkıştırılır ve yukarı çıkan su hapsedilir. Böylece bitkiler sulanmış olur.
Susuz tarımda yetiştirilen bitkiler, sulu tarıma göre çok daha derin kök attıklarından, toprağın alt katmanlarından da besin alırlar, bu sebeple içerikleri daha zengindir, aromaları çok daha fazladır. Yurtdışında ayrı raflarda, daha yüksek fiyatlardan satılırlar. Ayrıca su verilmediğinden daha az yabani ot çıkar, nem az olduğundan daha az hastalık ve mantar görülür. Bu da çok daha sürdürülebilir, temiz bir tarım yapılmasını kolaylaştırır.
Datça, uygun iklimi ve yağış rejimiyle, susuz tarım için çok uygun. Bu sayede köylünün güz domatesi, patates gibi hem kar ettirmeyen hem de yeraltı sularını tüketip, toprakları zehirleyen tipteki tarımı bırakması sağlanabilir. Balıkaşıran deneme üretimiyle buna örnek olabilir. Bu sene için belki erken ama seneye daha iyi organize olunduğunda denemelere başlanabilir.
TUGRUL KINIKOGLU:
Topragi devirmeden (alt ust etmeden) cizerek yapmak mumkun olabilir mi? Bir de sonbahar ilk yagmurlardan sonra topragin alt tarafini traktor ile sikistirma riski daha az degil mi? Yine de traktorun daha hafif alternatifleri var mi acaba? Uzun vadede yanlarinda yollari olan sabit/kalici sebze yataklari bir cozum olabilir mi?
YASIN KOLASIN:
Tabii ki, riper kullanarak, hatta daha derin şekilde, ama toprağı alt üst etmeden (yani pulluk kullanmadan) sürmek mümkün. Sonbahar sürümü yağmurlar başlamadan önce de olabilir ama kuru toprak, sürüldükten sonra iyice ufalanarak rüzgar erozyonuna uğrayabilir. Traktörün toprağı sıkıştırması, bitkilerin kök atmasına engel olacak düzeyde olmuyor. Kuru tarım sayesinde, sulu tarıma göre 2-3 kat daha derine kök atan bitkiler, toprağın alt kısmının sürekli çalışmasını, havalanmasını sağlıyorlar. Sabit sebze yatağı, belki kalınca bir organik malçlamayla denenebilir. Böylece sürmeden kuru tarım denenebilir. Ama dünyada, bizim iklim kuşağında pek örneği yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder